Sezona mecburiyetten bu kadro ile başladık. Şimdi bunlar genç diye, çocuk gibi görülüyorlar diye bırakın kupayı ligi bile taşıyamazlar denildi. İkisi yan yana hayal bile edilemedi.

Süper Lig’de iken acı çektiğimiz son 4 sezonun kadrosunda da, küme düştüğümüz sezonun kadrosunda da hep tecrübeli isimler olduğunu unuttuk herhalde. Bu gemiyi limana yanaştırmadan ölmeyeceğiz diyen kaptanların gemiyi nasıl terk ettiklerine şahit olduk.

Şu an sahada gördüğünüz o pırlantalar var ya, varsın çıkamasın Bursaspor Süper Lig’e, varsın elenelim bir sonraki tur kupadan, o pırlantalar var ya, öyle bir şey kanıtladılar ki… Lig’i de, kupayı da herkesten, tecrübeli dediğiniz tiyatroculardan çok daha iyi yerlere taşıdılar. Başımızı öne eğdirtmediler, Bursaspor bayrağını yere düşürmediler, düşecek gibi olduğunda her defasında kaldırıp daha da yukarı taşımay başardılar. Sezon başı hangimiz inanıyordu buna? Bu çocuklar Çeyrek Finale bir adım kalaya kadar taşıdılar bu armayı. Hem de öyle böyle değil. Deplasmanda oynanan Göztepe maçı açık söylüyorum “destansı” bir maçtır! Lig ikincisi ile puan farkı 2 hafta da kapanacak düzeyde…

Bakın açık açık yazıyorum!

Bu takım ligi de taşır, kupayı da... Bu takımın yüreklerinde taşıdığı armanın ağırlığı kadar ağır bir yük yok onlar için! Hiç yorulmadan, usanmadan, utandırmadan taşıyorlar ama. Helal olsun hepinize!

Ve herkesten rica ediyorum!

Kazalar yaşanacaktır, hemen pes etmek yok. Onlar bizim evlatlar, yanlarında duracağız.

Bu çocuklara inanın. Bu çocuklara güvenin.

Kimsenin yapamadığını, yapmadığını yapıyorlar. İhtimaller içinde olumsuz sonuçlar da olabilir elbet ama her iki kulvarda da tahmin edemediğimiz hedeflere ulaşırsak kimse şaşırmasın! Şuraya kadar getirebilmeleri bile mutlu etmedi mi sizleri?

Derler ya, her şerde bir hayır vardır.

Bugün yaşadığımız bu işte. Düşmesek, lig de kalsak, o kanser hücrelerinden kurtulamaz, onlarla yaşayabildiğimiz kadar yaşamaya çalışırdık. Ona da yaşamak denirse! Yani, ne bu gençleri görürdük, ne bu gururu!

Hatta, 2010’da Süper Lig’de yaşadığımız şampiyonluk da 2004 şerrinin neticesidir. 2006’da döndüğümüz Süper Lig’de 4 sezon sonra yaşanan şampiyonluk buna bir örnektir bana göre.

Neyse, fazla derinleştirmeyelim konuyu.

Velhasıl Kelam: bu pırlantalara yanlarında olduğunuzu gösterin tüm şehir olarak. Teksas’ı ile, tüm taraftarları ile, medyası ile, yerel yönetimleri ile, yediden, yetmişe… Bunu sağlarsak ki ramak kaldı, bu yolun sonu öyle güzel ki…

Editör: Haber Merkezi