Timsah, Abdülkadir Ömür'ün uzaktan attığı kesme gole boyun eğerken, taraftarın ömründen ömür gitti!

Tamam, maçın başında takımda iştah ve coşku vardı.

Ancak final paslarında ve son vuruşlarda beceri yoktu.

Devre arasında Tunay'ın yerine giren Lima, sağ kanadı biraz hareketlendirir gibi olsa da, Sakho ve Yusuf ender yakalanan atakları da değerlendiremediler.

OKAN'IN KURTARIŞI YETMEDİ

82'de hakem Yıldırım'ın VAR'la verdiği penaltıyı Sosa kullandı. Kaleci Okan Kocuk, penaltıyı nefis kurtardı.

"Bu kurtarış, takımı ateşler mi acaba?" diye düşündüm.

Zira hakem, maçı 10 dakika da uzatmıştı.

26 bin taraftar da iyi destek verdi ama...

Gel gelelim, 78'de Umut Nayir'le 4-4-2'ye dönerek çift forveti deneyen Timsah, doğru dürüst doldur boşalt da yapamadı.

18 şutta sadece 3 isabet bulan, 32 ortada yalnızca 9 isabet kaydeden ve kullandığı 10 kornerde kaleci alıştıran Bursaspor, "hiç olmazsa 1 puan" hedefine de ulaşamadı.

Artık, çanlar çok daha fazla çalıyor!

Kalan 6 maçın 4'ü deplasmanda.

Bugün (cumartesi) Göztepe, Rize'de ne yapar, kestirmek çok zor!

Ancak, artık evdeki 2 maçın dışında, deplasmandan da 2 galibiyet getirmesi şart oğlu şart!

Kasımpaşa mı olur, Erzurum mu, Antalya mı olur, Malatya mı olur ama; buralardan 6 puan getirmek şart!

Yani bir an önce 40'ı bulmak şart!

Fakat, rakiplerin alacağı sonuçlar da çok önemli.

MESUT BAKKAL UMUTLU

Mesut Bakkal, takımın isteğinden memnun ve özetle "böyle savaşırsak, başarırız!" dedi.

Kolay mı?

Zor dostum zor!

Peki, imkansız mı?

Kesinlikle değil!

Öyleyse;

Haftaya cuma Kasımpaşa'ya gidip 3 puanla döneceksin.

Sonra da pazar günü evinde Akhisar'ı yenip 6 puanlık maçı kazanacaksın.

Bunun başka çaresi de yok, başka yolu da yok!

Serkan Yetişmioğlu köşe yazısı...

Editör: Haber Merkezi