Maalesef yine kötü futbol izledik.

Yenilmek bir yana dursun; futbolun içinde var deyip teselli bulabiliyorsun ama sahadaki futbolcuların "futbol" oynayamayışını, mücadele edemeyişini sindiremiyor insan.

Hepsini aynı kefeye koyarsak haksızlık etmiş oluruz, kim iyiydi, kim kötüydü diye yazarsak da çok kişisel bir durum oluyor. Ama 'takım' olamadığımız ortada.

Sn.Özcan Bizati Hoca'nın elinde sihirli sopa yok elbette, gelir gelmez bambaşka bir takım izlemeyi beklemiyordum zaten ama bu kadar savruk ve yumuşak oynayan bir takım da beklemiyordum. Gelişiyle beraber kendisine destek verdim ve o destek ve güven duygusu da halâ içimde mevcut. İnşallah başarılı olacak.

3 haftalık aranın hepsine yaraması dileğimle...

Topyekün bir eleştiri bombardımanı var şu anda.

Oyunculara da var, yönetime de var, taraftara da var. Herkes de kendince doğruyu söylüyor, haklı çıkabilmek için bu kötü günlere sevinenler bile vardır.

OLMAZ BÖYLE

Bu futbolcular daha başarılı olmak için alındı. Alınırken tercih edilen yöntem ve yardım alınan kişi ve menajer seçimleri şimdilerde tam bir eleştiri konusu oldu. Varolan borç yükü artsa da başarı gelirse telore edilebilir ama gelmezse yandı gülüm keten helva.

Gerçekten çok sabırla yürüdü geride kalan süreç.

Tam anlamıyla yapılanmasını tamamlayamayan Bursaspor, ligin dibine demir atmak üzere.

Psikolojik kırılmaya da çok az kaldı. Dua ediyorum ki bu 3 haftalık aradan sonra toparlanma başlasın.

Futbolcularımız arasında tam bir uyuşmazlık var. Vaad ettikleri oyunu oynayamıyorlar. İmza attıkları sözleşme sadece alacakları paralar için değil, verecekleri emekleri de bağlar; iddia ettikleri oyuncular olmak zorundalar. Hele ki Bursaspor'da oynadıklarını unutmamalılar.

İnşallah, kısa zamanda bizim "hayallerimizi ve ümitlerimizi" önemsemeye başlarlar.

Bazı şeyler yönetimliktir, bazı şeyler teknik ekibe bağlanır, bazen de oyuncuların performansları işi berbat eder. Biz sanki bu üçündeki eksiklik, hata ve yanlışlardan dolayı bu haldeyiz.

İyi niyetli olmakla yürümüyor bazı şeyler. Ciddi anlamda profesyonel destek almak, işi ehline bırakmak şart.

Futbol aklı dediğimiz irade, sanırım yönetim içinde yetersiz.

Bu bir ayıp değil, giderilebilecek bir durum. Bursa camiasından destek alınabilir.

Sportif direktörlük olur, sportif danışmanlık olur, akil kişiler kurulu olur...Bir şekilde bu sıkıntının giderilmesi için hamle yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu Bursaspor hepimizin.

Biz skorlara göre değil, duruşumuza göre değerlendiririz takımımızı. Gerek sahadaki duruş, gerekse dışarıdaki duruş her daim dik olmalı. Mahçup olmamalıyız kimseye. Yenilebiliriz ama ezilmemeliyiz.

Ne tarafından tutsak elimizde kalıyor şu an. Ama bir yerlerinden tutmazsak da iyice dağılacağız.

 Hem çok kızıp hem destek olmaya çalışmak bizim taraftarımızın kaderi sanırım.

Ben yine de yutkuna yutkuna, ne kadar kızgın ve üzgün olsam da futbolcularımıza, teknik ekibimize ve yönetimimize güveniyorum.

Kısa zamanda takımı olması gereken seviyeye yükselteceklerdir.

Bunu başaramazlarsa eğer, yapılması gerekenleri yaparlar zaten.

Her şeyi toparlamak sizin elinizde sevgili yönetim. Taraftardan istediğiniz bir şey varsa bu taraftar onu da yapar. Ancak, gidişat değişmezse siz de taraftarın istediğini yaparsınız mecburen.

Ve sevgili futbolcular, mesleğiniz harika bir meslek, o forma içinde kendini hayal eden çok insan var . Bu mesleğin içinde alkışlanmak da var yuhalanmak da. Siz her daim gereğini yapmak zorundasınız. Bursa'yı sevmediyseniz, bu takım için bir şeyler yapmak niyetiniz yoksa, Süper Lig'e çıkacağımıza inanmiyorsanız ahâ kapı orada! Bizim Vakıfköy'den yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz gençlerimiz var elhamdülillah!

Rabbim karar alıcılara zihin açıklığı versin, hayırlı kararlar almalarını nasip etsin.

Saygılarımla...