Şunu öncelikle ifade edeyim

Bursaspor takımı bu kadar mahkum oynamamalı...

Rakibiniz kim olursa olsun, cesaretle rakibinizin üzerine gidemiyorsanız, müthiş bir baskı yersiniz, isterse 3'nci Lig takımı olsun fark etmez...

Bursaspor, Beşiktaş karşısında ilk yarıda koca bir hiç oynadı...

Tıpkı Demir Grup Sivasspor mücadelesindeki gibi sadece 'kahır mektubu' yazabildik...

Ne oynadığını bilmeyen, pas üretemeyen, Yusuf Erdoğan'ın önüne atılan topla, 'saldım çayıra, mevlam kayıra' mottosuyla dilek ve temenniler eşliğinde kurulan hayaller ve yaşanan hayalkırıklığı..

Bursaspor'un iki sezondur en büyük şanssızlığı orta sahada umut vaat edilen ve çok şey beklenen oyuncuların kelimenin tam anlamıyla 'fos' çıkması Jires Kembo'lar, Agu'lar, Badu'lar bu sene de sakatlığını yenemeyen Shehu ile hala ne yaptığını anlamaya çalıştığımız Saivet... Orta sahada eliniz güçlü değilse, elinizde olmayan sebeplerle, teslim bayrağını çekiyorsunuz... Hala bu takımın oyuncusu olduğunu düşünmediğim ancak kapasitesi ve canını dişine takarak oyunuyla sempati kazanan Aytaç Kara liderlik yapıyorsa zaten vah halimize...

Umut Nayir'e kızabilmek için önce ona fırsatlar sunulması gerektiğine inanıyorum... Yusuf Erdoğan'a sezon sonunda mutlaka veda edilmeli... Koca ilk yarıda defans hattı dahil çökmeyen sistem kalmadı. Samet Aybaba'nın da soğuk duş etkisi yaratacak bir oyuncu değişikliğine gitmemesi bence hataydı.

Yönetim ise öyle ya da böyle transfer tahtasıyla ilgili çok daha dürüst olmalıydı. Zira siz bir umut ışığı bırakırsanız her zaman beklenti olur. Genç oyuncular için ise ciddi bir sıkıntı da motivasyon unsurunun son derece düşük olması...

İkinci yarıya Lato- Lima değişikliği ile başlayan Aybaba, takıma bir elektroşok etkisi yaratmaya çalıştı ancak ölünün dirilmeye hiç niyeti yoktu. İkinci yarı orta sahası iyiden iyiye çöken Timsah'ta gecenin bence kahramanı Muhammed oldu.  Genç eldiven kaleyi bileğinin hakkıyla teslim aldığını her geçen maç üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor...

Yeşil Beyazlılar bir tane bile isabetli şutu çekemediğinde ilk yarı çoktan sona ermişti. İkinci yarıda da bu kısır döngü böyle aldı yürüdü. 64'ncü dakikaya gelindiğinde Yeşil Beyazlıların ilk kaleyi bulan şutu Yusuf Erdoğan'ın ayağından cılız biçimde Karius'ta kalmıştı.

Türk futbolunun Kadir Gecesi doğan oyuncularından Burak Yılmaz da kaydettiği gollerle hem Beşiktaş taraftarıyla barıştı hem de yeniden sahalara döndü. Bize de 'Burak'ın bu işleri demek kaldı...

Futbolu oynamak başka bir şey, istemek ise başka bir şey... Bursasporlu oyuncuların hiçbiri motive olamamış veya olmamış... Tarih bunu yazacak ama bu mağlubiyette önemli eksiklerden birisi de Samet Aybaba'nın formsuzluğu... Tecrübeli teknik adam hamle konusunda eli zayıf olsa da oyuncularını mental anlamda çok da hazırlayamamış demek ki...

Bursaspor galibiyet özlemini 7 haftaya çıkarırken, tehlike çanlarının da ilk sinyalini verdi...  Geçtiğimiz hafta bu sezonun ilk tribün krizini yaşayan Başkan Ali Ay için, Çaykur Rizespor maçı da çok rahat geçmeyecek belli ki...