Hava şartları nedeniyle ertelenen maçın oluşturduğu boşluk, yeni teknik heyetimiz için küçük de olsa bir avantaj sağladı.

Takımla daha fazla antrenman yapma olanağının yanında, mental anlamda da bir dinlenme ve yeniden motive olma adına da bir fırsattı bence.

Sn.Mustafa Er ve ekibi, yaralı timsahın dertlerini dinleyecek ve psikolojik açıdan katkı sağlamaya çalışacak. Keza 9 kişi kalan rakiplerden alınamayan puanlar iyice özgüven kaybına yol açtı.

Sosyal medyada takımdan umudunu kesen insanların paylaşımlarını sıklıkla okuyorum.

Geride kalan haftalara bakarak, ileriki haftalar adına ciddi bir umutsuzluk taşıyan kitle var.

Bir de benim gibi halâ umutkâr taraftarlar var.

Balıkesirspor'u bile yenemeyiz biz, diyerek iyice tü kaka yapan da az değil.

"Balıkesirspor'u yener miyiz(?)"

Elbette yeneriz ! Yeneceğiz de.

Evet, takip edenler bilecektir, Sn Giray Bulak'ın çalıştırdığı Balikesirspor 11 puanla son sırada olsa da onurlu bir mücadele veriyor. Karakterli oyuncular her maça kazanmak için çıkıyor ve ellerinden geleni yapıyorlar. Bir futbolsever olarak, bu mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum.Yani bana göre kimse maçı çantada keklik görmesin. Ancak bizim de cansuyu gibi 3 puana ihtiyacımız var ve o gün rakibimizin durumuna bakmadan, onlardan daha karakterli ve daha mücadeleci bir futbolla kazanan biz olacağız inşallah 

Bunca takım onları yendiyse, biz de kendi evimizde ne yapıp edip yenmek zorundayız; bir mağlubiyet durumunda arkasına saklanılacak hiç bir mazeret yok çünkü.

İnanır mısınız defalarca kafamda maçı oynuyorum...

Birinde gol yiyorum, tribünlerde ters rüzgar esiyor ve maçı çeviremiyoruz; diğerinde erken gol bulup, taraftarın da desteğiyle farka gidiyoruz . İnşallah kazanan biz olacağız

Kafamdaki her oyunda nedense taraftar etkisi ağır basıyor.

Son maçlarda bilet parası verdim diye her türlü küfrü, hakareti etme hakkına sahip olduğunu düşünen çok insan gördüm. Onları da artık buradan kınamayı bırakıyorum. Statta denk gelirse, yüz yüze uyarmak da daha fayda var bence.

Bilmem katılır mısınız ama bu süreçte evimizdeki maçların hepsini almak zorunda olduğumuz için, tribünlerin 90 dakika pozitif katkısına ihtiyacımız var.

Özellikle geriye düşülen maçlarda, takımın en büyük özgüven kaynağı tribünler olmalı. Anlık üzüntü ve sinirle öfkemize yenilmemeli ve varcanımızla desteklemeye devam etmeliyiz. Desteği kestiğimiz an rakibin ekmeğine de yag sürmüş oluruz bildiğiniz üzere.

Teksas, Maraton ayrı telden çalmayı bırakmalı.

Tüm saygımla ve sevgimle yazıyorum kimse darılmasınkızmasın,iki tribün arasındaki uyumun olduğu günler daha etkili oluyorduk.

Şimdi bir taraf başka besteye giriyor, diğer taraf başka besteye. Bursaspor'un, tam bütünlükle tribün desteği almaya ihtiyacı var. Ne oldu, ne yaşandı, kim kime kızdı bilemem ama naçizane münferit bir taraftar olarak artık daha ritmik, tek ses ve güçlü bir stat atmosferine özlem duyuyorum. Tribün lideri ağabeylerimiz, kardeşlerimiz, bu işin cefasını bizlerden daha çok çeken o insanlar, artık gereğini yapmalı ve tek vücutta birleşmeliler.

Balıkesir maçı bence sancılı geçecek çünkü bu futbolcuların bir anda harika futbol oynamalarını beklemiyorum. Elbette daha istekli ve mücadeleci olacaklardır. Aslında güzel futbolla işim kalmadı artık, 3 puan olsun da varsın kötü futbol oynasınlar.

Sadece Balıkesirspor'u değil, evimize gelecek 6 takımı da yeneceğiz inşallah.

Ben İNANIYORUM bu toparlanışa. Takımın dirileceğine, taraftarın ve şehrin daha çok destek olacağına da inanıyorum.

Ve hatta, hiç beğenmediğim ve formayı yakıştıramadığım her futbolcumuzu sezon sonuna kadar alkışlayıp destekleyeceğim.

5 dakika bile güzel oynasa, katkım oldu diye sevineceğim.

Hepsi bizim oyuncumuz, bizim formamızı giyiyorlar, sezon sonu onlarla gelecek ve biz onlardan faydalanmayı mutlaka başarmalıyız.

Tribünde görüşmek üzere...

Saygılarımla...