Taraftar olmanın şartlarından biri de takıma inanmaktır. Herkes tuttuğu takımın şampiyon olmasını ister ve bu normal bir durumdur.Ama gerçeklerle hissiyatı karıştırmanın da bir sınırı olmalı.

2010 sonrası "Şampiyon Takım Taraftarı " olmak hepimizi cok mutlu etti.İstanbul devlerini diz çökertip o kupayı almak tarifsiz bir gurur kattı göğsümüze.Sonraki yıllarda avrupa kupalarına katılabilen bir takım olmuştuk şampiyon olmanın getirdiği pozitif kenetlenme ile... Ama sonra bir şeyler oldu !

Takımda, gerek yönetimsel gerek federasyon etkisiyle;gelen giden futbolcularla oluşan yeni takımlarla bir düşüş yaşandı. İşler sarpa sardı. Bu sezon bile şampiyonluk istekleri vardı en başlarda. 27 puanın ardından 5.'lik söylemleri ile birlikte yine Avrupa hayalleri vardı. Sahadaki kalitesiz futbola ragmen, alınan bedava puanları görmeden, kötü futbolu görmeden isteniyordu Avrupa! Şampiyon olmaktan gelen bir özgüvenin sonuçladıydı bunlar... N'oldu? Son maçta kalabildik ligde ancak.

Sezon bitene kadar istifa çığlıkları susmadı statta.Sezon bitti herkes Ali git artık diye naralar attı durdu. Gitmedi adam, ben hatalarımdan ders çıkardım, yepyeni ve yakışan bir takım kuracağım bu şehre dedi.Demedi mi,dedi. Kimse inanmadı, herkes kendi diyle git demeye devam etti. Paul Le Guen geldi. Çığlıkların yarısı kesildi.

Transferler biraz gecikti, çilek edebiyatı üzerinde duruldu ve yine çığırtkanlık arttı.

Bir Titi yine sesleri kesti...

Arjantinli,Uruguaylı vs. duyulunca daha da sessizleşti köşelerinden yazan yazarlar...

Şimdi herkeste işler iyiye giderse, yüzüm olsun diye bir gizlenmeler falan oh ne alâ...

Kemik tayfa aynen devam tabi...

Korkum şu:
Oldu ya, kağıt üstünde iyi bir Bursaspor kuruldu... Takımın refleksleri,dinamikleri,ruhu,niyeti ortaya çıkmadan yine başlarsak " 2010'da yaptık, yine yaparız, biz Bursaspor'uz ulan!" baskısı, vay halimize...

Le Guen ne demişti: Kötü bir sezonun ardından ben bu seneyi bir TOPARLANMA SENESİ olarak görüyorum. Allah aşkına ben kendi içimde şunu söylüyorum: Bu sene ışık göreyim, ligi 6-7-8 de bile bitirsek razıyım. Sonraki sezona 2-3 transferle daha iyi olabilecek bir takımımız olsun yeter. Sabır isteyen bir sezon olsun razıyım ben. Yeni hocalı, yeni transferli bir takıma Avrupa baskısı yapmayalım bu sene...

Tribünler olarak biz de dolduralım stadı. Biz de Avrupa hazırlığı yapalım. Gruplar yeni marşlarını tüm stat olarak söylesin. Grup grup-farklı farklı çıkmasın sesler, BİR ÇIKSIN PİR ÇIKSIN...

Çökelim rakibin tepesine...

Sadece İstanbul takımlarıyla oynarken degil hepsinde! Biraz da sabırlı olalım...Şampiyonluk ya da Avrupa katılımı ile sınırlı olmasın beklentimiz ; güzel oyun peşinde olalım, ruhu olan bir takım olalım..."Şampiyon olmayın adam gibi oynayın! " dedigimiz o "adam gibi" var ya oraya konsantre olalım.

Bu takımı biz "takım " yaparız desteğimizle ancak...Arkalarında olduğumuzu bilsinler...Kıldığımız oyuncuları 90'dan sonra ıslıklayalım...Sevsek de sevmesek de icraat gücü elinde olan yonetime başlangıçta destek olmayacaksaniz bile tahammüllü olalım...Bursaspor için....Arma için...

İllâ şampiyon olalım diyenlerin baskısını kaldıracak bir takımı yakaladığımız gün, en kral baskıyı yapmayan şeref yoksunudur...

Ama TOPARLANMA SEZONUNU ,TOPALLAMA SEZONUNA çevirmeyelim...

Saygılarımla...