Sporun aslı eski Yunanistan'da gelişmeye başladı. O çağ eğitiminde çok geniş bir yeri olan spora büyük önem verilmiştir. 4 senede bir defa düzenlenen Olimpiyat Oyunları adı verilen gençlerin birbirleriyle yarıştıkları oyunlardır.

Eski Roma'da ise spora verilen önem yunanlılardaki gibi sadece gençleri savaşa hazırlamaktı. Ortaçağ'da ise aynı amaç güdülmüştür. Lakin soylu kimselerin çocukları onlara özel olarak binicilik, kılıç ve av sporu da yaparlardı.

Türklerde spora daha Orta Asya'da yaşadıkları dönemlerde önem vermeye başlamışlardır. Avcılık, koşular, ağırlık kaldırma ve atma, binicilik, okçuluk, güreş, cirit gibi sporlar Türk boylarının yaşama gücünü yenileyen birer gelenekti adeta. Osmanlı İmparatorluğu çağında da at meydanları, okçu ve pehlivan, ok meydanları, ocakları kurulmuştur. Yeniçerilerin eğitiminde bir gelenek haline gelen spor çalışmalarına önem verilmiştir.

Bugünkü manasıyla spor, henüz 19. yüzyılın 2. yarısında günümüzdeki gördüklerimiz o dönemde oluşmaya başladı. Modern Olimpiyat oyunlarının yapılması ile gençler arasında spor hevesi git gide canlandı. Yeni kulüpler kuruldu. Sonrasında da yeni takımlar oluştu.

Bugün olan uluslar arası yaklaşmalar spor karşılaşmaları sayesinde çok büyük önem kazanmış oldu. Bisiklet, binicilik, okçuluk, atletizm, atıcılık vb. ferdi yani tek başına yapılan sporlardır.

Editör: Haber Merkezi