İlk geldiği günü hatırlıyorum. Bursaspor Başkanı Ali Ay ilk olarak “Erkan Körüstan, rahmetli İbrahim Yazıcı’nın yönetiminden 91 milyon TL, Recep Bölükbaşı, Erkan Körüstan yönetiminden 166 milyon TL borç devraldı. Biz ise Recep Bölükbaşı yönetiminden 279 milyon TL borç devraldık” demişti. (Tarih: 04/04/2016)

Şuan borç 328 milyon TL ve son iki ay bu rakama dahil edilmemiş durumda…

Son maçla Lig’de kaldıktan sonra Ali Ay aynen şu ifadelerle söz verdi “Ben borcu yüzde 50 düşürmeyi garanti ettim. ‘Bunu yapamazsam giderim’ Bunun için de kongre kararı almadım. Eğer kongre kararı alsaydım bir sonraki yönetimin yapamayacağına dair şüphelerim vardı. O yüzden buradayım. Bu iş gerçekleşmezse de isterseniz giderim” (Tarih: 14/06/2017)

Bu açıklamaları yaptı fakat bırakın borcun düşmesini, şuan futbolcu alacakları 4 ay geriden geliyor ve çalışan personel 3 aydır maaş alamıyor.

Bursaspor Başkanı Ali Ay, yaptığı bir diğer açıklamada, “Şu an ki borç 306-307 milyon TL gibi. İki hafta içerisinde çok büyük bir proje bitiriyoruz. Bununla kasaya artı 150 milyon TL gibi bir para girecek.” demişti. (Tarih: 14/06/2017)

Gördüğünüz gibi burada da rakamları yuvarlıyor. 279 milyon TL ile kulübü devir aldığını söyleyen bir Başkan rakamı 300 milyon TL civarına getiriyor. Ayrıca büyük bir proje ile iki hafta içerisinde 150 milyon TL gelecek diyen Ali Ay, aradan tam 26 hafta geçmesine rağmen en ufak bir hareketlilik göstermiyor.

Ali Ay, günü kurtarmak için herkesin gözünü boyadı. Gazını aldı herkesin. Haklıda ama unutuyoruz hemen söylediklerini. Mesela bu sezon başında yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz yıldan çok ciddi dersler aldım. Bu yıl kesenin ağzını açıyorum. En az bir tane çilek transferi yapacağım” demişti. Ne kese var ortada ne de çilek. Yine vakit doldurdu…

27 Aralık 2017 tarihinde Bursaspor Kulübünün Mali bilançosu açıklandı. Kulübün borcu Kasım ve Aralık ayları hariç 328 milyon TL. Bu paranın 150 milyon TL’si kısa vadeli borç. Geçtiğimiz yönetimlerden kalan vergi borcu 28 milyon TL. Şu an ki Ali Ay ve yönetiminin 1,5 yılda yaptığı ve ödemediği vergi borcu ise 9,5 milyon TL.

Hatırlarsanız bir dönem vergi borçlarını ciddi olarak düşürdük demişlerdi. Bu düşen vergi borçları mali tabloda yer alması gerekiyor değil mi? Eğer düşüş sağlandıysa ödenecek tutarda düşmüş demektir. Hal böyle olunca kendi vergi borcunu dahi ödemeyen Ali Ay ve yönetimi, her anlamda kulübü çıkmaz sokağa sokmuş durumda.

Mali tablodaki kısa vadeli ödemelerin içerisinde 50 milyon TL’lik Ali Ay ve yönetiminin alacağı bulunuyor. Bu paranın 22 milyon TL’lik bölümü Ali Ay’ın kendi adına Bankadan çektiği kredi. Yine bir başka 20 milyon TL’lik kredi de Ali Ay ve yönetim içerisindeki 3 kişinin Bankadan çektiği kredi. Kalan 8 milyon TL’de Ali Ay ve yönetimdeki kişilerin verdiği nakit para olarak görülüyor. Ama Ali Ay en son katıldığı bir programda “Ben sadece kendi adıma kredi çektim ve onun faizlerini ödüyorum” demişti. Bu açıklama ile o 8 milyon TL’nin de büyük bir bölümü kulüp kasasına kredi ile girmiş oluyor.

Yıllık gelir olarak kulüp kasasına giren nakit para 100 milyon TL. Bu rakamın içinde; Süper Lig’de galibiyet ve beraberlik başına alınan ücretler, Spor Toto ve İddaa geliri ile reklam gelirleri yer alıyor… Bu rakama Derecavuş – Çağrışan mevkiinde yer alan ve Benzin istasyonu olarak satışı sağlanan yer dahil değil. Buradan da kulüp kasasına tam 11 milyon TL geldi. Yani anlayacağınız kulüp kendi kendine dönmeye çalışıyor…

Gelin yine Bursaspor Başkanı Ali Ay’ın bir başka açıklamasına göz atalım…

Ali Ay, “Yaptığım transferlerin çoğundan pişmanım bunu sizde biliyorsunuz zaten” demişti. Ama bunun adı pişmanlık değil! Hata…

En ufak bir bilgi sahibi olmadığın Futbol alanında kendi kafana göre transferler yaptın. Kasap, manav ve muhasebeci arkadaşlarla fikir alışverişinde bulundun. Göz göre göre Bursaspor paralarını çöpe attın, hem de tam 16 milyon Euro (72 milyon 486 TL). Aslında bu yılda bir sürü transfer hataları var ama onlara girmeyelim hiç. Çünkü işin içinden çıkılacak gibi değil.

İşte çöpe attığı 72 milyon 486 bin TL’nin mahsulleri… “Boban Joviç, Sinan Bakış, İsmail konuk, Del Valle, Furkan Özçal, Sane, Stancu, Bilal Kısa, Deniz Yılmaz, Sercan Yıldırım, Merter Yüce ve Joshua John.”

Bunlar senin bu kulübe verdiğin en büyük zararlar sevgili Başkan. Futbol’un F’sinden anlamadığını en yakınların dahi söylediği halde, sen inatla başkalarının aklı ile hareket ettin ve bir Sportif Direktör getirmedin takımın başına. Menajerlik oyunu oynar gibi oynadınız Bursaspor’la…

Yine en son yaptığın açıklamayla yönetim şeklini ortaya koydun sevgili Başkan. “Elimde kimsenin bilmediği transfer listesi var” dedin. Bu listeyi kimden aldınız diye sorduklarında “Menajerler’den aldım” dedin. Güler misin ağlar mısın…

Bu borçların bu kadar büyümesindeki kilit yönetimler; Erkan Körüstan ve Recep Bölükbaşı yönetimi olarak göze çarpıyor. Körüstan yönetimi kötü şekilde yönetti takımı. Ama Bölükbaşı’nda işler çok farklı. Paraların nereye gittiğini kimse bilmiyor. Birileri ciddi anlamda çalmış ama profesyonel hırsızlık yapılmış. Menajerlerle paylaşılmış paralar. İmza parası adı altında kaç milyon TL yok edilmiş. Muhakkak bu yönetimler içerisinde hizmet etmek için kulüp yönetimine giren insanlar da vardı. Bölükbaşı yönetiminden tanıdığım ve güvendiğim tek kişi var. Zaten para verip geri almayan tek kişide o. Hatta Ali Ay ve yönetimine de ciddi anlamda sponsorluk desteğinde bulundu.

İşin özü; kimi çaldı, kimi kötü yönetti, kimi de yalan attı… Ama sonuçta olan hep Bursaspor’a oldu.

Her ne olursa olsun kandırılmak istemiyoruz artık. Geçtiğimiz yılı kolay kolay hafızalarımızdan silemeyiz.

Sevgili Ali Ay; Siz geçtiğimiz yıl, Süper Lig’de şampiyonluk kupası kaldırmış bir takımı herkese rezil ettiniz. Ve rezil etmenize rağmen halk kahramanı gibi dolaştınız ortalarda. Ama suç sizde değil sizi oraya getirende… Sizi oraya kimin nasıl getirdiğini çok iyi biliyorum. Bu konulara girmek çok risklidir ama birilerinin artık bunları açıklaması gerekiyor. Maalesef bunları da konuşmamız gerek. Ali Ay ve yönetimini o koltuğa oturtan bir dönem Bursa’nın 1 numarası olan kişiydi. Siyasi anlamda gücü olan birkaç kişi Ali Ay’a kefil oldu ve Ali Ay’da apar topar Başkan oldu. Oldu olmasına ama olayların buralara geleceğini kimse kestiremedi. Büyük bir hata yaptıklarının farkına vardıklarında iş işten geçmişti artık. Ali Ay ehliyeti olmayan 15 yaşında genç bir çocuk gibi direksiyonun başına geçti. Aracı nereye sürdüğünü kendisi bile bilmiyordu. Tam uçurumdan düşerken son anda aracın içinden biri direksiyonu kırdı. Direksiyonu kimin kırdığını biliyoruz ama oralara girmeyelim…

Bu yazının sonunda söylemek istediğim tek şey Ali Ay ve yönetiminin bir an önce kulüp ile ilişkilerini kesmesi olacak. Her ne olursa olsun “Para yok… Kaynak lazım… Destek gelmiyor…” şeklindeki açıklamalar kimsenin ama kimsenin umurunda değil.

Daha ne kadar ağlayacaksınız…

Eğer o koltukta Başkan olarak oturuyorsanız gelir üretmeniz gerek. Eğer üretemiyorsanız vakit doldurmanın hiçbir anlamı yok. Lütfen ama lütfen daha fazla zarar vermeyin bu takıma. Dalga geçmeyin insanlarla. Ne siz zarar görün nede Bursaspor zarar görsün. Lütfen…

Editör: Haber Merkezi